Eczacıbaşı Spor Kulübü Satranç Şube Yöneticisi Reşat Alatalı ile Röportaj

Eczacıbaşı Spor Kulübü Satranç Şube Yöneticisi Reşat Alatalı ile Röportaj

FM Selim Gürcan Yorum yapılmamış

Satranç ligine, ikinci ligden katılan Eczacıbaşı Satranç Takımı, önce Haziran, önce Haziran 2002’de 16 takımın katıldığı Çorlu’daki ön elemelerde ikinci olarak final oynama hakkını elde etti. Daha sonra da 26-28 Temmuz’da Denizli’de yapılan ve 16 takımın katıldığı Çorlu’daki ön elemelerde ikinci olarak final oynama hakkını elde etti. Daha sonra da 26-28 Temmuz’da Denizli’de yapılan ve 16 takımın katıldığı birinci lige çıkma maçlarından sonra üçüncü olarak birinci ligde oynama hakkını elde etti.

Eczacıbaşı Spor Kulübü Satranç Şube Yöneticisi ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri-Artema Murahhas Üyesi Reşat Alatalı ile Eczacıbaşı Spor Kulübünü’n ana çalışma alanları arasına satrancın katılması, Eczacıbaşı satranç takımları, satrancın Eczacıbaşı Topluluğu’nda yaygınlaştırma çalışmaları ve gelecek hedefleri üzerine görüştük. Kaynak Eczacıbaşı Topluluğu’nun “yaşam” dergisi

Eczacıbaşı Spor Kulübü 2003 sezonunda bayan voleybolunun yanı sıra satranç liginde de yer alacak. Bayan voleybol takımı ile yıllardır büyük başarılara imza atan Eczacıbaşı Spor Kulübü, 2002 yılında profesyonel boyutta oluşturduğu yeni branşı satrançla da Eczacıbaşı adını duyurmaya devam edecek.

Satranç ligine, ikinci ligden katılan Eczacıbaşı Satranç Takımı, önce Haziran, önce Haziran 2002’de 16 takımın katıldığı Çorlu’daki ön elemelerde ikinci olarak final oynama hakkını elde etti. Daha sonra da 26-28 Temmuz’da Denizli’de yapılan ve 16 takımın katıldığı Çorlu’daki ön elemelerde ikinci olarak final oynama hakkını elde etti. Daha sonra da 26-28 Temmuz’da Denizli’de yapılan ve 16 takımın katıldığı birinci lige çıkma maçlarından sonra üçüncü olarak birinci ligde oynama hakkını elde etti.

Eczacıbaşı Spor Kulübü Satranç Şube Yöneticisi ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri-Artema Murahhas Üyesi Reşat Alatalı ile Eczacıbaşı Spor Kulübünü’n ana çalışma alanları arasına satrancın katılması, Eczacıbaşı satranç takımları, satrancın Eczacıbaşı Topluluğu’nda yaygınlaştırma çalışmaları ve gelecek hedefleri üzerine görüştük:

Eczacıbaşı ve satranç

“Eczacıbaşı Topluluğu’nun vizyonu “Sağlıklı yaşamın öncüsü olmak”. Topluluğumuz, Türk toplumunun kültür, sanatve spor yaşamına katkıda bulunmayı doğal bir görev olarak kabul ediyor. Satranç bizim hem vizyonumuzla uyumlu hem de Bilişim Vakfı, Zeka Vakfı gibi kuruluşlarla olan ilişkilerimiz sebebiyle bize çok yakın bir dal. Eczacıbaşı Topluluğu geçmişte ve bugün olduğu gibi yaptığı işi diğerleriyle ve vizyonuyla uyumlu fakat örnek olabilecek, bugüne kadar yapılanları tekrar eden değil, o­nlardan farklı ve dünyada yapılanlar seviyesinde yapmayı hedefleyen bir topluluk. Bu prensip satranç konusunda da geçerli. Eczacıbaşı Topluluğu’nda satranç konusu, uzun süredir arzu ve istekle konuşagelen ama böyle bir organizasyonu yaparken doğru zamanda yapmak, katkı yapacak biçimde yapmak düşüncesiyle iki-üç yıl gibi biraz uzunca süren hazırlık süreci yaşanan konu.

Bu hazırlık sürecinin sonunda, 2001 yılında Eczacıbaşı Topluluğu’nun kendi aktiviteleri arasına satranç da dahil edildi. Eczacıbaşı Spor Kulübü voleybol, basketbol, masa tenisi gibi bir takım spor dallarında yarışmalar düzenliyor. Hatta her kuruluşumuz kendi içinde bu tür turnuvalar düzenliyor. 2001’de bu turnuvalar arasına satranç da katıldı. Satrancın topluluk değerleri ve vizyonu içerisinde yer alması bu kararın arkasında yatan en temel unsurdur. Profesyonel olarak Kulüp çerçevesinde faaliyete geçme kararı 2002 yaz aylarında kesinleşti. Eczacıbaşı Spor Kulübü Yönetimö Kurulu’na bağlı olarak, ben Satranç Şube Yöneticisi seçildim, Takım Kaptanımız Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’dan Feza Diyarbekir, İdari Sorumlumuz Spor Kulübü Müdürümüz Cemil Ergin.

Satranç konusunda Eczacıbaşı Spor Kulübü çatısı altında faaliyete geçme kararından sonra hemen ‘Ne yapalım? Türkiye’de bu konuda kimler ne yapıyor?’ diye inceledik Satrançla uğraşan birden çok kurum ve kuruluşun olduğunu gördük. Türkiye Satranç Federasyonu ana çatı, o­nun dışında satranç ile ilgili dernekler, kulüpler, vakıflar, özel olarak satranca zaman ve emek veren okullar (Eskişehir Atayurt Koleji, Galatasaray Lisesi vb.), üniversiteler (İTÜ, ODTÜ, Ankara Üniversitesi vb), özel kuruluşlar (Ereğli Demir-Çelik vb.), devlet kuruluşları (DSİ ), askeri okullar, yaygınlaşmasında çok önemli bir kaynak olan belediyeler, satranca gönül vermiş kişiler, spor kulübü ve özel kuruluşlar olarak verilen destek. Bütün bu kuruluşların düzenlediği o­nlarca turnuva ve aktivite olduğunu gördük.

Resmi olarak Türkiye’de iki lig var. Birinci Lig ve ikinci Lig. Türkiye’de 16 tane Birinci Lig takımı var, 130 tane ikinci Lig takımı var. Birinci Lig’e çıkmak için de 9 bölgede 16’şar takımdan, ikişer takım finale kalıyor. Tekrar 18 takım kendi arasında final four gibi oynuyor. Dört takım1. Lig’e çıkıyor. Dört takım 2. Lig’e düşüyor. Biz 2002 Haziran ayının sonunda karar verince İkinci Lig’den Eczacıbaşı Spor Kulübü olarak başladık. A Grubu’nda Çorlu’da yapılan elemelerde ilk ikiye kaldık, Denizli’de yapılna final maçlarında 18 takım arasında 3. olarak Birinci Lig’e yükseldik. o­ndan sonra oturup, orta ve uzun vadede biz ne yapalım diye düşündük. Önce vizyonumuzu belirledik. Eczacıbaşı’nın çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşamın öncüsü olma temel amacı paralelinde, Eczacıbaşı Spor Kulübü çatısı altında temel amaç olarak, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez parçası olan sporu, geniş kitlelere sevdirmeyi ve yaymayı hedefliyoruz.

Bu vizyondan hareketle öncelikle Eczacıbaşı Topluluğu’nda çalışanlara ve o­nların çocuklarına yönelik olmak üzere Lüleburgaz, İstanbukl, Karamürsel ve Bozüyük olmak üzere döer merkezde 18 yaş altı gençler ve yetişkinler dalında bireysel bir turnuva düzenledik. Daha sonra da turnuvanın finali yapıldı ve bireysel birincilikler belli oldu. 22 Aralık 2002 tarhinde sie 8 takımın katılımıyla takım karşılaşmaları yaptık. Takımların her biri bir tanesi bayan olmak üzere 5 kişiden oluştu. Eczacıbaşı İlaç Sanayi iki takımla, Eczacıbaş Yapı Gereçleri-Artema ise iki takımla katıldı. Kuruluşlararası turnuvalarda öncelikle Eczacıbaşılılar arasında satrancı yaymayı hedefliyoruz.

2003 Hedefleri

Eczacıbaşı Spor Kulübü, 2003 yılında dört takımla liglerde yer almaya karar verdi. Birinci Lig’de Eczacıbaşı Spor Kulübü Takımı, ikinci Lig’de Eczacıbaşı İlaç, İpek Kağıt ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri-Artema birer takımla mücadele edecek. Takımlar 2003 yılında Federasyon’un tüzüğüne göre altışar kişiden oluşuyor. Mutlaka 18 yaş altı bir genç, mutlaka bir bayan ve diğer dört kişi de her gruptan olabiliyor. Birinci Lig’deki 2003 hedefi ilk dört arasında yer almak. Tabi ki şampiyon olmak isteğimiz. Bunu için İkinci Lig’den Birinci Lig’e çıkan takımdaki oyuncularımızın yanına Birinci Lig’de ilk dörde girme mücadelesi verebilecek düzeyde yeni oyuncu transferlerimiz oldu. Biz böyle bir konuya girerken mevcut kulüpleri hiç rahatsız etmeden, o­nların bugüne kadarki tecrübelerinden ve katkılarından öğrenerek üzerine bir şeyler koymak üzere yola çıktık. Türkiye’de mevcut olan, bizi İkinci Lig’de n Birinci Lig’e çıkaran bir takımımız var. o­nun yanına yurt dışından ikisi bayan biri erkek olmak üzere Azerbaycanlı üç kardeş oyuncuyu transfer ettik. Shehriya (18), Zeinab (19) ve Türkan (12). Ayrıca, milli oyuncularımızdan olan ve Kayseri Kulübü’nden Mert Erdoğdu İtü’den Serkan Yeke bu takıma katıldı. Yine genç oyunculardan Eren Akça ve Dünya Dördüncüsü olan Emre Can bizde oynamaya karar verdi. Şu ana kadar gerçekleşen transferler bunlar. Bunun dışında kendi kulüpleriyle ilişkilerini düzenleyebilirse bir veya iki kişi daha bize katılmak istiyor.

2003 sezonu hedeflerimizden biri de kuruluşlarımızın bulunduğu yörelerde Eczacıbaşı Spor Kulübü’ne bağlı okullar açmak. Türkiye’nin şu anda 10-20 yaş arasında bayanlar ve erkeklerde çok büyük potansiyeli var. Bu çocuklar, gençler milli takımlar, federasyon ve okullar aracılığı ile çok iyi eğitiliyor. Bizim amacımız da yeni genç satranç oyuncularının çıkmasına, o­nların daha iyi eğitilmesine katkıda bulunmak.

Bu çerçevede Eczacıbaşı Spor Kulübü çatısı altında bizim hedefimiz de satranç konusunda altyapıyı güçlendirmek amacıyla kütüphaneler oluşturmak, iyi bir eğitim ortamı yaratmak, her seviyedeki takımlarımızın eğitimine katkıda bulunacak seminerler düzenlemek, yurtiçi ve yurtdışından eğitmenlerle o­nların gelişimini sistematik olarak sağlamak ve sürekli satranç oynanabilecek ortamlar yaratmak. Ölçemediğiniz hiç birşeyi yönetemezsiniz ve iyileştiremezsiniz. o­nun için oyuncularımız için, o­nlarla birlikte performans hedefleri de oluşturmak istiyoruz.

Türkiye’de satranç devletin milli politikasının bir parçası. Devletten bütçe var, federasyonu var. Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı satrancı okullarda resmi ders olarak da kabul etti. Başta Federasyon, Milli Eğitim Bakanlığı v satranca gönül veren herkesle işbirliği yapmaya, sinerji yaratacak, olumlu işller yapmaya hazırız. Bugün Türkiye Satranç Milli Takımı Olimpiyat’ta 76.sıralarda yer alıyor. Şampiyon Kulüplerde ise 35-40 arası. Enm son Türkiye’de Balkan Şampiyonası yapıldı ve Türk oyuncular son sıralarda yer aldı. Aslında Türkiye’de çok önemli bir insan kaynağı potansiyeli var. Doğru eğitilir ve doğru yönetilirse başarılı olmak hiç de zor değil. Satrancın yaşı çok küçüldü, dört yaşında başlanıyor, 12 yaşında büyük usta olunuyor, 18-20 yaşında Dünya Şampiyonu oluyorlar. Gelişimin çok hızlı olduğu yaş 18 yaş altı. Yani hedef kitle çocuklar. İnsanlar bu konuda harcama da yapmaya hazır. Ama doğru bir mekan istiyorlar. Bizim yapacağımız kimsenin işini üstlenmek değil, nasıl yapılacağı konusunda o­nlara yardımcı olmak. Topluluğumuzun Bütünsel Kalite kültürü, takım oyunu, vizyonu ve spordaki geçmişi, geleneği böyle bir daldaöncelikle bizi kulüp olarak farklı yapar, aynı zamanda Türkiye’ye bu konuda katkımız olur diye düşünüyorum.

Düşünmeyi seven herkes satranç oyuncusu olabilir. Satranç oynamanın kişiye kazandırdığı birçok yetkinlikler de var. Sakin olmayı, zor durumlar karşısında panik olmadan çözüme yönelik çaba içine girmeyi öğreniyorsunuz. Bulduğunuz ilk çözümün en doğru çözüm olmayabileceğini, tüm alternatifleri bir arada düşünme gerekliliğini kavrıyorsunuz.”

Anahtar Kelimeler
Eczacıbaşı
Kategoriler
Röportajlar
Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir