Kasparov, Petrosian’ı Anlatıyor

Kasparov, Petrosian’ı Anlatıyor

FM Selim Gürcan Yorum yapılmamış

Stratejinin Başarısı
Garry Kasparov Tigran Petrosian’ı Anlatıyor 

1963 yılıydı ki aynı zamanda benim doğum yılımdır, yıllarca süren ve neredeyse hiç bitmeyeceği zannedilen “Botvinnik Devri” sona ermişti. Mikhail Botvinnik‘in satranç dünyasına kendi etkisiyle ve doğal olarak galibiyet serileriyle, yarattığı tartışma getirmez hegemonya ile yayılan yeni anlayış aslında çok önceden 40 ve 50’lerde bitmişti. Zaman geçtikçe dünya şampiyonluğu ünvanını ikili maçlardaki inanılmaz tecrübesi etkili hazırlıkları ve de rövanş hakkı sayesinde koruyabilmişti. Rövanş hakkı başlı başına dünya şampiyonu adayı için zalimceydi. Bu hak Smyslov ve Tal için ağır psikolojik yük olmuştu. Daha sonra tanıklardan ve taraflardan dinlediğime göre Smyslov ve Tal gerçekten de dünya şampiyonluğu tahtını tam anlamıyla hakeden adaylardı. Smyslov mükemmel kesinlikteki oyunu, Tal ‘in kombinezonlarının büyüsü yeni cesur dünya satrancı için çok iyi bir mihenk noktası olmaktaydı. Ya Tigran Petrosian?!



“Demir Petrosian” bu ünvanını kurşun geçirmez benzeri stilinden almıştı. Nadir yenilgileri hemen başlık olurdu. Buna rağmen asla kimse o­nun satranç Olimpus’unun en tepesine oturabileceğini düşünmezdi.

Tigran Petrosian ‘ın yaratıcı anlayışı olması gerektiği gibi yeterince etraflıca incelenmemiştir. o­nun satranca sundukları epey geleneksel gözükmekle beraber bu sebeptendir ki, satrancı geliştirebilmek için o­nun oyunları incelenmelidir. Petrosian ‘ın satranca yaklaşımı o­nun sade anlayışının ve az rastlanır bir satranç kavrayışının, satranç taktik ve stratejilerini en ince şekilde sezişinin ürünüdür.

Petrosian , doğal dinamik imkanların eksik göründüğü konumların, içten gelen bir enerjiyle karşılandığı ahenk ve hayat dolu konumlar yaratmakta ustaydı. Konumlardaki en ince değişikler bile, rakibin farkına varamadığı bir biçimde karışık stratejilerle dikkate alınmaktaydı.

Herkes bilir ki veya en azından duymuştur, Petrosian ‘ın kalite fedaları veya Piyon olmak üzere yapılan kalite fedaları o­nun simgesi haline gelmiştir. Şaşırtıcı defans yeteneği ve inceliklerle rakibinin tehditlerini etkisiz hale getirişi de herkes tarafından bilinir. o­nun oyununda, aslında birbiriyle bağdaşmayan gibi gözüken pozisyonel kalite fedalarını ve ince pozisyonel hamleleri beraber görebiliriz. Bu zıt gibi gözüken metodların tek bir açıklaması vardır. Satranç doğası gereği bir ahenge sahiptir. İster materyal feda edelim, ister rakip kampta bir zayıflık oluşturalım veya kendi zayıflıklarımızı ortadan kaldıralım, hepsinin tek bir amacı vardır; Kendi taşlarımız arasında ahengi sağlamak ve rakip taşlarda düzensizlik yaratmak. Petrosian tarafından kullanılan tipik metodlardan biri pozisyonel kalite fedalarıdır. Bu konuda başka hiç kimsenin olmadığı kadar başarılıdır. Dikkate alınmalıdır ki materyal konusundaki anlayışımız son yıllarda dramatik bir şekilde değişmiştir.

Aşağıdaki konum 114 yıl önce Tarrasch ‘ın oyunlarından birinde ortaya çıkmıştır.

Beyaz kalite üsttedir. Oyun oynandıktan bir kaç sene sonra, yandaki Beyaz’ın konumunu kazanç olarak nitelendirmiştir. Oysa ki günümüzde neredeyse bütün satranç oyuncuları bu durumda Siyah’ı tercih edecektir! Bu konum için bir deney yapılmıştır. Yerel bir Hollanda kulübündeki oyunculara hangi rengi tercih ettikleri sorulmuştur. Neredeyse bütün herkes Siyah’ın kazanacağını ispat etmeye çalışmışlardır.

Böyle bir satranç devriminin olması o­nlarca yıl almıştır. Ve bana kalırsa bu konuda Petrosian pozisyonel üstünlük ve materyal arasındaki dengeyi sunarak bu konuda anahtar rol üstlenmiştir. Pek çok oyuncu feda yapar. Bu sayede zafere ulaşan bir sürü oyuncu sayabiliriz. Örneğin tahta başında taşların değeri Tal için de göreceliydi. Fakat Tal ‘in fedaları hızlı bir insiyatif ve Şaha direk bir atak için yapılırdı.

Petrosian‘ın fedaları ise farklı bir karaktere sahipti. O uzun satranç tahtasında çok zor gerçekleştirilebilen uzun vadeli pozisyonel fedalar yapabiliyordu. Tal‘in aksine o­nun fedaları acele bir insiyatif beklentisi içerisinde yapılmıyordu. o­nun çağdaşları böyle belirsizler üzerine feda yapabilecek anlayışta değildiler. Belki sadece Nimsovitch bazen o­na bu açıdan yakın olarak kabul edilebilir. Petrosian kalite etmek suretiyle materyal dengesini bozarak uzun vadeli pozisyonel avantajlar elde edip bunları kazanca çevirmesini bilebiliyordu.

Kategoriler
Makaleler
Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir