Euwe çok iyi bir oyuncuydu. Botvinnik’in universal bir hazırlık sistemi bulduğu söylenir ama bana kalırsa Euwe bunu ilk yapandır. O açılış çalışmanın önemini kavramıştı ve oyunun ilk aşaması için mükemmel derecede hazırlıklıydı. Ayrıca açılışların hangi yönde devam ettirilmesi gerektiğini çok iyi bir şekilde anlıyordu. Alekhine her ne kadar çok çalışıyor olsa da en önemli oyunlarda bile blöf yapıyor ve şüpheli açılışları defalarca oyunuyordu. Bu beni oldukça şaşırtmıştı. Demek ki bu açılışları şüpheli kabul etmiyor veya iyi olacağını umuyordu. Euwe açılışlarını çok iyi organize etmişti; açılışları güvenilir ve mantıklıydı. Açılışlarda Euwe’nin oldukça kuvvetli olduğunu söyleyebilirim.
Ewue’nin yaklaşımı çok profesyonelceydi. Universal bir oyuncuydu. Oyun stili çok parlak değildi ve bu sebepten gözardı edilir. Oyun stili çok belirgin değildir, o yüzden elinize alıp stilini analiz etmeniz zor. Euwe universaldir. Stilini tam olarak çözebilmiş değilim. Belki, de pek çok elemanın bileşimdir. Bunun yanı sıra iyi bir sinir sistemi ve dünya bakışı vardı; sakin ve dengeliydi. Sonuçta tüm bunlar ona dünya şampiyonluğunu getirdi. Tamamıyla hak etmişti ve Alekhine’i normal bir şekilde yendi.
Alekhine formda değildi gerçekten. Ama tüm maç boyunca da formsuz değildi. Başlarda çok iyi mücadele etti ve çok parlak oynadı. Bu sebepten maçın başında Alekhine?in fomsuz olduğunu söyelyemeyiz. Ama belli bir dönemde Euwe kazanmaya başladı ve Alekihen de dökülmeye… Başka sebepler vardı muhakkak: psikoloji veya başka birşey. Dolayısıyla mesele formda olup olmamak değildi. Açılışta Euwe onu yakalayamamıştı ama baskıyı artırıyordu. Açılışta Cabaplanca kendini daha o zamanlar engin bilgili kabul edilen Alekhine karşısında savunuyordu. Euwe ise elinden geleni yapıyor ve hatta açılış mücadelelerini kazanıyordu. Saece belli varyantlarda değil genel olarak başarılıydı. Örneğin iki oyuncu tarafından da oynanan Slav Savunması?nda Euwe mücadeleyi kazanmıştı.
1937 yılında yapılan rövanş maçının kitabını inceledim. Maç yine eşit güçler arasındaydı. Alekhine’in içki içmeyi bırakıp tacını geri aldığı söylenir. Hiç de öyle değildi. İlk maç sonrası ve maç esnasında Euwe kazanç oyunlarda 3-1 öndeydi. Diğer bir deyişle Alekhine içki içmeyi bıraktığı halde kazanmaya devam etti. Rövanş maçı da dengeli güçler arasındaydı. Ama bazen Alekhine, bazen ise Euwe maçta dağılıverdi. Euwe bir anda bir sürü oyun kaybetmişti. Ne olmuştu? Belki de Euwe farkında olmadan artık Düna Şampiyonu olmak istemiyordu ve omuzndaki yük ağır gelivermişti. Ne olduğunu bilemiyoruz ama Alekhine’in rövanş maçını çok rahat kazandığına dair uydurma düşünce yok edilmeli.
