in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 12

Demir Büyüközkaya – 12

İki sene sonra orayı da bıraktık. Bizim lise diploması da olmadığından buz gibi kara askeri olduk elli sekizde. Top Alayında fevkalade başarılı bir dönem geçirdim. Başarılı derken, verilen her görevi hiç sakınmadan yaptım. Çok afedersiniz yüz numara temizlenecek deseler selamı çaktım çıktım. Şamil Başçavuş vardı, -yaşıyorsa Allah selamet versin, öldüyse Allah tahmet eylesin-, O bana İstanbul’lu derdi. Birgün kerpiç kesmeye talip oldum, selamı çaktım. Kerpiç kesmeyi de nasıl öğrendim? İşte babam demiryolcu ya, biz İskenderun’dan veya bir yerden dönerken trenle eşyalarımızı falan yüklemişiz, Konya Ovası’nda kerpiç nasıl yapılır gördüm. Tren tıngır tıngır gidiyor, üç dört kişi çamura saman dökülüyor ayaklarıyla

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 11

Demir Büyüközkaya – 11

Son yıllarda Kuleli’yi Hayri Özbilen çalıştırıyor (kulakları çınlasın). Bankacılık yüksek mevkiden emekli olmuştu. Zannediyorum genel müdür ya da genel müdür muaviniydi oradan ayrıldı, satranç öğretmenliği yaptı bir müddet. Kuleli’yi bana bıraktı, vaktim yok dedi, beşinci senemiz zannederim. Kuleli Askeri Lisesi’ni zaferden zafere taşıdık. Sizin okulu da (DENİZ HARP OKULU) Ziya Nuhov, kulakları çınlasın, tavsiye etti. İkinci senemiz bu. Satranç öğretmenliği çok ilginç bir meslek. Özellikle ülkemizde satranca büyük bir ilgi var. Revaçta bir beyin sporu. Benim çalıştığım kurumlar için bu geçerli değil ama özellikle küçük çocukların ebeveynleri, çalıştırıcıdan mucizevi sonuçlar bekliyor. Yani sanki çalıştırıcı kendi beynindeki bilgileri alıyor aynen karşı

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 10

Demir Büyüközkaya – 10

Eşim Nişantaşı kız enstitüsü mezunu, hakim kızı. Hakim kızı olduğu için bakmayın siz öyle anlaşmalara falan ben, boşuna mı yaşlandım. Eşi : Getiririm vallahi gençlik resimlerimizi hangimiz daha fazla yaşlanmışız ?! Beşiktaş’ta oturuyoruz, ev sahibimiz muhtara gitmiş sayım dolayısıyla fotoğrafları, apartmanda kimler oturuyor diye. -Bu bizde oturmuyor, demişler

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 9

Demir Büyüközkaya – 9

Rahmetli dedem çok yakışıklıymış; Üsküdar’da paşa kızı ona aşık olup haber göndermiş, fakat dedem evli, kabul etmiyor tabi. Bunun üzerine bir şarkı yakılmış, dedem anlatırdı. Ne derece doğru onu bilemem. Dedem “Özkaya” soyadını seçmek istiyor. Nüfus memuru “Sizden az evvel gelip o soyadını aldılar.” deyince “O zaman Büyüközkaya olsun” diyor. Soyadından vazgeçmiyor. “Özkaya”nın da ilginç bir öyküsü var, büyüklerimiz anlatır. Dedemin “Köse” diye namı olan bir yakını var, sanırım kardeşi. Çok inatçı bir adam rahmetli. Bu arada bir şey daha söyleyeyim Ilgaz Dağlarının uzantıları bizim köye yakın, muazzam bir ormanlık var. Köylüler kışlık odununu oradan sağlıyor. Belki bazıları kaçaktır, bazıları

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 8

Demir Büyüközkaya – 8

Şimdi Türkiye’nin sayılı damacılarından Ufuk isminde üsküdarlı bir kardeşimiz var. Bahriyeli diye nam aldı Türkiye’de. Bahriye ufuk dedin mi dama dünyasında herkes onu tanır. Onu çok severim. Çok efendi çocuktur. Oğluma ismini vermekte sakınca görmedim. Oğlumun Ufuk ismi oradan gelmiştir. Hatta rahmetli kayınpederim Cem, Can gibi başka bir isim bulacaktı, Cenk gibi… Ben de “müsaade ederseniz, ufuk olsun” dedim. Damada da çok güzel anılarımız var. 64’lü yıllarda, ben satranç oynarken aktif bir şekilde dama da oynuyorum. Beşiktaştaki meşhur Kambur Arif’in bir bahçesi var, Askeri Müze’nin hemen karşısında. On-on beş bin metrekare, belki daha büyük bilemeyeceğim. Orası “muazzam bir iş merkezi

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 7

Demir Büyüközkaya – 7

Genç çağdayken Almanların meşhur “Şah Eko” (Satrançtan Yankılar) isimli dergilerini takip ediyorum. Orada bir açılış gördüm, açılışı da bana hatırlatın birgün yapalım. Bir Güney Afrikalı satranççı tarafından bulunmuş, teoride “kanal varyantı” olarak geçen varyant yedinci hamlede tamamlanıyor, fakat revaçta değil. “Şah Eko” dergisindeyse, bir Alman bunu yedinci hamle yerine altıncı hamlede yapıyor. 66 Havana olimpiyatlarına Milli takım gidecek. Ben de takımımın iyi sonuç almması için çırpınıyorum, şunları çalışın diyorum. O arada mecmuada gördüğüm Kanal hamlesini altıncı hamlede yapmış Alman, güzel kazanmış, bunu rahmetli ustamız Nevzat’a söylüyorum. Nevzat bir kahkaha atarak: “Demirciğim” diyor, “Yedinci hamlede olmayan altıncı hamlede olur mu Allahaşkına?

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 6

Demir Büyüközkaya – 6

 1971 yılında Atina’da o yıllarda turnuvaları bırakmıştım, satrançla ilgili dünya basında çıkan haberleri izlemiyordum. Romanya ile oynadıktan sonra (Drimer 103 hamle ile en uzun maç) akşam yemeğimizi yerken İlhan Onat Yugoslavya ile eşleştiğimizi ve benim Kovacevic’le oyanayacağımı öğrenmiş bana yemekte şaka yollu yarın averaj oyuncususun ben de o zamanlar beni rahat yenebilecek Yugoslav oyuncularını az çok tanıyorum. Örneğin ;Matonaviç, Gligoriç… Merak ettim sorum, Kovacevic dedi. Yukarda belirttiğim için ben tanımıyorum, gülümsedim. Benim gülümsememden İlhan onu tanımadığımı anladı ve dedi ki; Demir, Fischer’in bu yıl bir tek mağlubiyeti var o da senin oynayacağın oyuncuya seni yüze bir yener. Ben de “insan

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 5

Demir Büyüközkaya – 5

O arada İstanbul satranç derneğine geldim, Beyazıt’ta Marmara Kıraathanesi’nde oynuyorduk. 68-69-70 yıllarında üç kez İstanbul birinciliği nasip oldu. Türkiye birinciliğinde en formda zamanımda beşinci oldum; yalnız şunu söyleyeyim, ilk dördü yenmeme rağmen beraberliğim fazla olduğundan beşinci oldum. O senelerde dernek birincilikleri de aldım. Ahmet Tevfik Yücesoy, Ziya Bey… bunlar satrancın Türkiye’deki pirleri idi. İstanbul Satranç Derneği’nin kurucularından Selahattin Adil Paşa, Şükrü Saraçoğlu, Evrim Ertuğrul Bey gibi oyuncularla oynayamadım. Benim zamanlarımda Selim Palavan, Mümin Boysan, Nevzat Süer sağ, Villi Korfit mükemmel bir problem çözücü ve problem kurgucu, o da sağ idi. Çok arkadaşımız rahmetli oldu, ruhları şad olsun.

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 4

Demir Büyüközkaya – 4

 Onlar bazen toplanıyorlar. Tabi hepsi yetmiş yaş civarı, çoğu var azı yok. Yaşını hiç göstermeyen bir arkadaşımız var. Yüksel İncenin numarası zannederim iki yüz seksen, benim numaram da iki yüz elli ikiydi. Sigara içenler vardı aralarında bırakmışlar; şekeri olup da ilaç kullananlar var; kalp ameliyati geçirmiş olanlar var. Hayat tahribatini yapmış. Sınıf toplam doksan kişi, yüzde otuz civarında arkadaşımızı kaybettik dediler. Altmış kişi yaşıyor sanırım ama toplantılara herkes gelemiyor. Ben üç beş senede bir gidiyorum, pek vaktim yok.

Read more

in Satranç Hikayeleri

Demir Büyüközkaya – 3

Demir Büyüközkaya – 3

1950 yılında, Deniz Lisesi’ne dört bin kişi müracaat etmişti, iki bin kişiyi Kasımpaşa’da sağlık muayenelerinde elendiler. Geriye kalan iki bin kişiyle fizik, kimya, matematik, Türkçe ve spor sınavlarına girdik. Seçilen doksan kişi arasında ilk on dörtteydim. Çalışkan bir öğrenci değildim ama dersi derste öğrenme gibi bir özelliğim vardı. O nedenlede çalışma gerektiren, özellikle felsefe, edebiyat, tarih, coğrafya gibi derslerde biraz zorlanıyordum. Satrancı da 1950 yılında Heybeliada’da Tuncer TAŞMAN’dan öğrendim.

Read more
En Çok İncelenenler
Son İletiler